SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L İLİM

<< 68 >>

باب: متى يصح سماع الصغير.

18. Küçük Çocuğun Hadis Dinlemesi Ne Zaman Sahih Olur?

 

حدثنا إسماعيل بن أبي أويس قال: حدثني مالك، عن ابن شهاب، عن عبيد الله بن عبد الله بن عتبة، عن عبد الله بن عباس قال:

 أقبلت راكبا على حمار أتان، وأنا يؤمئذ قد ناهزت الاحتلام، ورسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي بمنى إلى غير جدار، فمررت بين يدي بعض الصف، وأرسلت الأتان ترتع، فدخلت في الصف، فلم ينكر ذلك علي.

 

[-76-] Abdullah İbn Abbas şöyle demiştir: "İhtilama (buluğ çağına) yaklaştığım bir dönemde, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mina'da bir duvara doğru yönelmediği halde (yani önüne sütre almaksızın) namaz kıldırırken dişi bir eşek üzerinde gelerek safın bir bölümünün önünden geçtim. Eşeği otlaması için salarak saf’a girdim. Benim bu davranışım yadırganmadı".

 

Tekrar: 493, 861, 1857, 4412.

 

AÇIKLAMA:     Bu konudan amaç, hadis dinlemek için ergenlik çağına ulaşmış olmanın şart olmadığını göstermektir.

 

"Bir duvara doğru yönelmediği halde" ifadesi sütre edinmeksizin demektir. Bunu Şafiî söylemiştir. Sözün öncesi de bunu göstermektedir. Çünkü İbn Abbas, bu hadisi, namaz kılanın önünden geçmenin onun namazını bozmadığına delil olarak zikretmiştir. Bezzâr'ın rivayeti de bunu desteklemektedir. Bu rivayetin lafzı "Nebi s.a.v. önünde sütre olmadığı halde farz namaz kılıyordu" şeklindedir. "Benim bu yaptığım yadırganmadı": Denildiğine göre bu, güçlü maslahatı, hafif mefsedete tercih etmenin caiz olduğunu gösterir. Çünkü namaz  kılanın önünden geçmek hafif maslahattır, namaza katılmak ise güçlü bir maslahattır. "İnsanlar namaz kılmakla meşgul oldukları için onun hareketini yadırga-mamışlardır" denilemez. Çünkü İbn Abbas, yadırgamanın hiçbir şekilde olmadı­ğını belirtmiştir, bu namaz sonrasını da kapsar. Yine yadırgama işaretle de ya­pılabilir.

 

Yine bu hadis, konu başlığında da yer aldığı gibi, hadis dinlemek için tam ehliyetin şart olmadığını, hadisi rivayet etmek İçin ise bunun şart olduğunu gös­terir. Köle, fasık ve kafir de bu konuda çocuk gibidir.

 

İbn Abbas'ın Nebi s.a.v.'in fiil ve takririni aktarması, Nebi s.a.v.'in sözü yerine geçmiştir. Çünkü edanın (rivayet etmenin) şartları açısından bu üçü arasında fark yoktur.